BÜYÜKELÇİ ÇAĞLAR FAHRİ ÇAKIRALP’İN 10 KASIM ATATÜRK’Ü ANMA GÜNÜ VESİLESİYLE YAPTIĞI KONUŞMA
BÜYÜKELÇİ ÇAĞLAR FAHRİ ÇAKIRALP
10.11.2023
Büyükelçiliğimizin Değerli Mensupları,
Kurumlarımızın Saygıdeğer Temsilcileri,
Bugün, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu, Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, ebediyete intikalinin 85. yıldönümünde anmak üzere biraraya gelmiş bulunmaktayız.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, döneminin çok ötesindeki devlet anlayışı, ileri görüşlülüğü ve halkına olan inancıyla sadece Türk milletine değil, tüm dünyaya örnek olmuş bir devlet adamı, fikir ve eserleriyle yaşadığı çağın çok ötesine damgasını vurmuş bir liderdir.
Atatürk, kazandığı şanlı zaferler ve ardından gerçekleştirdiği büyük devrimle, “Hayatı ve özgürlüğü için ölümü göze alan bir millet asla yenilmez!” inancını aşıladığı ulusumuzun haklı gururunu tazelemiş, onun gür sesini dünyaya duyurmuştur.
Hayatını ülkesine ve milletine adayan Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ülkenin içinde bulunduğu zorluklara ve sahip olduğu kısıtlı imkânlara rağmen, “Bağımsızlık, uğruna ölmesini bilen toplumların hakkıdır!” düşüncesi ve milletinden aldığı güç ve destekle Türk Milletinin kaderini ve tarihin akışını değiştirmiş, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni kurmuştur. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün şüphesiz en büyük eseri, bu yıl 29 Ekim’de 100. yaşını kutlama onuruna eriştiğimiz Türkiye Cumhuriyeti’dir.
Büyük Önder Atatürk, ebediyete intikal ederken, arkasında çökmüş bir imparatorluğun küllerinden üstün özverilerle var edilmiş bir ülke, gücüne, azmine ve kabiliyetine inanan bir millet ve “Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır!” sözleriyle, evrensel değerler ışığında sonsuza dek yaşayacağına olan inancını ifade ettiği ve Türkiye’nin diğer milletlere rehber olan varoluş mücadelesi sayesinde kurulan Cumhuriyetimizi bırakmıştır. Atatürk’ün geride bıraktığı eserin büyüklüğü her geçen gün daha iyi anlaşılmaktadır.
Türkiye, dünya milletleri arasında elde ettiği saygıdeğer konumunu, şüphesiz, Atatürk’ün eşsiz dehasıyla başlattığı dönüşüm sürecine borçludur. Bu büyük dönüşüm sürecinde gelenekler ve çağdaş değerler arasında uyum kuran dinamikler, zamanın akışıyla buluşmuştur.
Türkiye’nin izlediği çağdaşlaşma modelinin etki alanının giderek genişlemesi hepimize gurur vermektedir. Zira, Türkiye’nin bir asır önce yapmış olduğu seçimin haklılığı, hedefinin doğruluğu ve önerdiği çözümlerin geçerliliği günümüzde de genel kabul görmekte ve büyük bir saygıyla karşılanmaktadır.
Büyükelçiliğimizin Değerli Mensupları,
Kurumlarımızın Saygıdeğer Temsilcileri,
Türkiye Cumhuriyeti öte yandan, Atatürk’ün açtığı yolda ilerleyerek, insani değerleri ön planda tutan girişimci dış politikasıyla dünyada hakkaniyetin sesi olmayı da başarmıştır. Hayatının önemli bir bölümünü savaş meydanlarında geçirmiş bir komutan olarak Atamızın “Yurtta sulh, cihanda sulh!” sözleriyle özlü anlatımını bulan bu hedef, dış politikamızın temel yol gösterici ilkesi olmayı sürdürmektedir.
Değerli Mesai Arkadaşlarım,
Türk milleti, insanlığın ortak değerlerine büyük katkıda bulunmuş, yaşamını, “Taş kırılır, tunç erir, ama Türklük ebedidir!” inancıyla Türk milletine ve Türkiye’ye adamış böyle bir önder yetiştirebilmiş olmakla kıvanç duymaktadır.
Bu anlamlı günde, Atatürk’ü anmanın en doğru yolunun, onun sözlerini ve fikirlerini doğru anlamaktan geçtiğine inanıyorum. Nitekim Gazi Mustafa Kemal, "Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek demek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu yeterlidir!" diyerek, bizlere bıraktığı ve yaşadığı devrin çok ötesine ışık tutan fikri mirasa işaret etmiştir.
Bugün, milletimizin güzel ülkemizde omuz omuza dayanışma içinde varlığını sürdürebilmesini, bizlerin yurtdışında gururla ülkemizi ve ulusumuzu temsil edebilmemizi, burada bulunan herkesin gururla “Ne mutlu Türküm!” diyebilmesini Atatürk’e ve onunla birlikte canları pahasına bu ülkeyi kuran kahramanlarımıza borçluyuz.
Bu borcumuzu ödemenin yegâne yolu, millet olarak dayanışma ve birlik içinde çalışarak, bizlere bırakılan en kıymetli emanet olan ülkemiz ve Cumhuriyetimizi muhafaza ve müdafaa etmektir.
Bu önemli günde, Atamızın mücadele azmini, bizlere yüklediği sorumlulukları ve gösterdiği hedefleri bir kez daha hatırlamak; Dünya’nın dört bir yanında bu vatan, bu bayrak ve bu millet için çalışırken, bizlere ihtiyacımız olan o gücü ve kararlılığı sağlayacaktır.
Eşsiz bir komutan ve dahi bir lider olan büyük Atatürk'ün, dünya milletlerine bıraktığı bağımsızlık ve eşitlik düşüncesi ise, herkes tarafından daima takdir ve saygıyla anılacaktır.
Değerli Mesai Arkadaşlarım,
Kurmuş olduğu Cumhuriyetin sağladığı kazanımlar neticesinde bugün Tunus’ta görev yapan bir Türk Büyükelçisi olarak bu anlamlı törende sizlere seslenebilmiş olmanın onuru ile Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü, Kurtuluş Savaşını kazanan ve Cumhuriyetimizi kuran kahramanlarımızı, vatanımız için en büyük fedakarlığı yapan tüm şehit ve gazilerimizi saygı, rahmet ve minnetle anıyor, aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum.
Teşekkür ederim.
Kurumlarımızın Saygıdeğer Temsilcileri,
Bugün, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu, Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, ebediyete intikalinin 85. yıldönümünde anmak üzere biraraya gelmiş bulunmaktayız.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, döneminin çok ötesindeki devlet anlayışı, ileri görüşlülüğü ve halkına olan inancıyla sadece Türk milletine değil, tüm dünyaya örnek olmuş bir devlet adamı, fikir ve eserleriyle yaşadığı çağın çok ötesine damgasını vurmuş bir liderdir.
Atatürk, kazandığı şanlı zaferler ve ardından gerçekleştirdiği büyük devrimle, “Hayatı ve özgürlüğü için ölümü göze alan bir millet asla yenilmez!” inancını aşıladığı ulusumuzun haklı gururunu tazelemiş, onun gür sesini dünyaya duyurmuştur.
Hayatını ülkesine ve milletine adayan Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ülkenin içinde bulunduğu zorluklara ve sahip olduğu kısıtlı imkânlara rağmen, “Bağımsızlık, uğruna ölmesini bilen toplumların hakkıdır!” düşüncesi ve milletinden aldığı güç ve destekle Türk Milletinin kaderini ve tarihin akışını değiştirmiş, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni kurmuştur. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün şüphesiz en büyük eseri, bu yıl 29 Ekim’de 100. yaşını kutlama onuruna eriştiğimiz Türkiye Cumhuriyeti’dir.
Büyük Önder Atatürk, ebediyete intikal ederken, arkasında çökmüş bir imparatorluğun küllerinden üstün özverilerle var edilmiş bir ülke, gücüne, azmine ve kabiliyetine inanan bir millet ve “Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır!” sözleriyle, evrensel değerler ışığında sonsuza dek yaşayacağına olan inancını ifade ettiği ve Türkiye’nin diğer milletlere rehber olan varoluş mücadelesi sayesinde kurulan Cumhuriyetimizi bırakmıştır. Atatürk’ün geride bıraktığı eserin büyüklüğü her geçen gün daha iyi anlaşılmaktadır.
Türkiye, dünya milletleri arasında elde ettiği saygıdeğer konumunu, şüphesiz, Atatürk’ün eşsiz dehasıyla başlattığı dönüşüm sürecine borçludur. Bu büyük dönüşüm sürecinde gelenekler ve çağdaş değerler arasında uyum kuran dinamikler, zamanın akışıyla buluşmuştur.
Türkiye’nin izlediği çağdaşlaşma modelinin etki alanının giderek genişlemesi hepimize gurur vermektedir. Zira, Türkiye’nin bir asır önce yapmış olduğu seçimin haklılığı, hedefinin doğruluğu ve önerdiği çözümlerin geçerliliği günümüzde de genel kabul görmekte ve büyük bir saygıyla karşılanmaktadır.
Büyükelçiliğimizin Değerli Mensupları,
Kurumlarımızın Saygıdeğer Temsilcileri,
Türkiye Cumhuriyeti öte yandan, Atatürk’ün açtığı yolda ilerleyerek, insani değerleri ön planda tutan girişimci dış politikasıyla dünyada hakkaniyetin sesi olmayı da başarmıştır. Hayatının önemli bir bölümünü savaş meydanlarında geçirmiş bir komutan olarak Atamızın “Yurtta sulh, cihanda sulh!” sözleriyle özlü anlatımını bulan bu hedef, dış politikamızın temel yol gösterici ilkesi olmayı sürdürmektedir.
Değerli Mesai Arkadaşlarım,
Türk milleti, insanlığın ortak değerlerine büyük katkıda bulunmuş, yaşamını, “Taş kırılır, tunç erir, ama Türklük ebedidir!” inancıyla Türk milletine ve Türkiye’ye adamış böyle bir önder yetiştirebilmiş olmakla kıvanç duymaktadır.
Bu anlamlı günde, Atatürk’ü anmanın en doğru yolunun, onun sözlerini ve fikirlerini doğru anlamaktan geçtiğine inanıyorum. Nitekim Gazi Mustafa Kemal, "Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek demek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu yeterlidir!" diyerek, bizlere bıraktığı ve yaşadığı devrin çok ötesine ışık tutan fikri mirasa işaret etmiştir.
Bugün, milletimizin güzel ülkemizde omuz omuza dayanışma içinde varlığını sürdürebilmesini, bizlerin yurtdışında gururla ülkemizi ve ulusumuzu temsil edebilmemizi, burada bulunan herkesin gururla “Ne mutlu Türküm!” diyebilmesini Atatürk’e ve onunla birlikte canları pahasına bu ülkeyi kuran kahramanlarımıza borçluyuz.
Bu borcumuzu ödemenin yegâne yolu, millet olarak dayanışma ve birlik içinde çalışarak, bizlere bırakılan en kıymetli emanet olan ülkemiz ve Cumhuriyetimizi muhafaza ve müdafaa etmektir.
Bu önemli günde, Atamızın mücadele azmini, bizlere yüklediği sorumlulukları ve gösterdiği hedefleri bir kez daha hatırlamak; Dünya’nın dört bir yanında bu vatan, bu bayrak ve bu millet için çalışırken, bizlere ihtiyacımız olan o gücü ve kararlılığı sağlayacaktır.
Eşsiz bir komutan ve dahi bir lider olan büyük Atatürk'ün, dünya milletlerine bıraktığı bağımsızlık ve eşitlik düşüncesi ise, herkes tarafından daima takdir ve saygıyla anılacaktır.
Değerli Mesai Arkadaşlarım,
Kurmuş olduğu Cumhuriyetin sağladığı kazanımlar neticesinde bugün Tunus’ta görev yapan bir Türk Büyükelçisi olarak bu anlamlı törende sizlere seslenebilmiş olmanın onuru ile Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü, Kurtuluş Savaşını kazanan ve Cumhuriyetimizi kuran kahramanlarımızı, vatanımız için en büyük fedakarlığı yapan tüm şehit ve gazilerimizi saygı, rahmet ve minnetle anıyor, aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum.
Teşekkür ederim.
Ahmet Misbah Demircan
Büyükelçi
Pazartesi - Cuma
09.00 - 13:00 / 14:00 - 18:00
Konsolosluk Hizmetleri randevu saatleri: 09.00-12.00 ve 13:00-16:00
Tatil Günleri 2025
| 1.01.2022 | 1.01.2022 | Yılbaşı Tatili |
| 20.03.2022 | 20.03.2022 | Bağımsızlık Günü |
| 9.04.2022 | 9.04.2022 | Şehitler Günü |
| 1.05.2022 | 1.05.2022 | Çalışma Bayramı |
| 1.05.2022 | 3.05.2022 | Ramazan Bayramı |
| 10.07.2022 | 11.07.2022 | Kurban Bayramı |
| 25.07.2022 | 25.07.2022 | Cumhuriyet Bayramı |
| 25.07.2022 | 25.07.2022 | Tunus Cumhuriyet Bayramı |
| 29.07.2022 | 29.07.2022 | Hicri Yılbaşı |
| 13.08.2022 | 13.08.2022 | Kadın Bayramı |
| 13.08.2022 | 13.08.2022 | Tunus Ulusal Kadın ve Aile Günü |
| 7.10.2022 | 7.10.2022 | Mevlid Kandili |
| 15.10.2022 | 15.10.2022 | Kurtuluş Bayramı |
| 29.10.2022 | 29.10.2022 | 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı (Cumhuriyet Bayramımız vesilesiyle tüm dış temsilcilikler gibi Büyükelçiliğimiz de kapalıdır) |
| 17.12.2022 | 17.12.2022 | Devrim ve Gençlik Bayramı |
+ 90 312 292 29 29
TÜRKİYE'DE YATIRIM İMKANLARI